Süresiz Nafaka

Nafakanın süresiz olması; ‘’nafaka yükümlüsü eşin ömür boyu nafaka ödemeye mahkum edilerek cezalandırılması, eşit kusurlu nafaka alacaklısı eşin ise mükafatlandırılması’’şeklindeki eleştirilere yol açmakta ve ‘’süresiz nafaka’’tartışması sıklıkla gündeme gelmektedir.

Yoksulluk nafakası ve süresi Türk Medeni Kanunu’nun 175. Maddesinde düzenlenmiştir. Ancak bu kanun maddesi dikkate alınacak tek unsurun, kusur olduğunu belirtmektedir. Ekonomik durumlar, evlilik süreleri veya müşterek çocuğun olup olmamasının dikkate alınıp alınmayacağı ayrıntılı olarak açıklamamıştır. Lehine nafaka hükmedilecek kişinin erkek veya kadın olması konusunda bir ayrım yok ise de uygulamada bu nafaka genellikle kadınlar lehine hükmedilmektedir. Yoksulluk nafakasının ömür boyu sürecek şekilde olması adalet hissi ile bağdaşmayacak sonuçlar doğurmaktadır.

Yoksulluk nafakasını Anayasaya hükümlerine göre incelediğimizde ise; 10. Madde de yer alan eşitlik ilkesine aykırılık görülmektedir. Anayasa madde 10 kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu belirtmekle birlikte verilen kararlar bu maddenin tam aksini yansıtmaktadır. Tabi ki bu kanıya varırken ülkemizde ki kadınların çalışma oranlarını dikkate alarak yorum yapmak gerekir ancak buna rağmen verilen kararlar erkeğe fazlaca yük bindirmektedir. Anayasa 41. Madde ise ailenin korunmasını düzenlemiştir. Bu maddeye göre aile Türk toplumunun temelini oluşturmaktadır. Yoksulluk nafakasının süresiz olması ise yeniden aile hayatı kurulmasını engelleyici bir role bürünmüştür. Yeniden evlenen nafaka yükümlüsü, boşandığı eş ile bağlantıyı kesememektedir. Bu sebep yeni kurulan ailede sorunlar yaratmaktadır. Ayrıca nafaka yükümlüsü eşin ödeyeceği nafaka süreye bağlanmadığı için ödediği para yeni doğacak çocukların da hayatını etkilemektedir.

Yoksulluk nafakası tüm bunların yanında nafakayı alan eşi tembelliğe sürüklemektedir. Çalışma hayatından kendini çekmesi yada kayıt dışı çalışması olasıdır. Bu durum ekonomi ve sosyal hayata da olumsuz etki etmektedir. Ancak çalışamayacak durumda olan kişinin de unutulmaması gerekmektedir. Bu konuya ilişkin olarak yapılan eleştiriler de dikkate alınmak suretiyle yapılacak yasal düzenleme ile yoksulluk nafakası belli bir süreye bağlanırken, çalışamayacak durumda olan kişilere ise belli bir süre nafaka verilmesiyle birlikte, sonrasında eşe devlet desteği sağlanması mümkündür.

Nafaka için verilecek olan bu süre nafaka talep eden tarafın hayatını kurması için de yeterli bir süre olmalıdır. Nafaka talep eden eş ise bu süre içerisinde çalışmaya sevk edilmelidir.

ULUSLARARASI HUKUKTA NAFAKA UYGULAMASI VE SÜRELERİ

743 sayılı Medeni Kanun’a göre erkeğin, yoksulluk durumu olan eski eşine nafaka ödeme süresi 1 yıl ile sınırlandırılıyordu. Ancak Türk Medeni Kanununda 04.05.1988 tarihinde yapılan değişiklikle, değişikliğin Resmi Gazetede yayımlandığı 12 Mayıs 1988 tarihinden geçerli olmak üzere eski eşe ödenen nafaka süresi, ömür boyu olarak düzenlenmiştir.

Nafaka hemen her ülkenin yasalarında yer almakta olup, uygulamasında ciddi farklılıklar bulunmaktadır. Ancak aşağıda yer alan örnekler incelendiğinde, Türk Medeni Kanununda yer alan “Süresiz Nafaka” uygulamasının, Uluslararası hukukta pek kabul görmediği hatta en ağır uygulamalardan birisi olduğu söylenebilir.