İzmir ağır ceza avukatı

Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla birlikte, 5235 Sayılı Kanun’un 12. maddesi uyarınca düzenlenen suçlara bakmakla görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Ağır ceza avukatı ise ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçların soruşturma ve kovuşturma aşamalarına hakim ve ağır ceza davalarında gerek sanık müdafi gerekse mağdur avukatı olarak uzmanlaşmış avukatlardır. Ağır ceza Mahkemeleri’nde görülen suçlar sıklıkla 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu‘un 100. Maddesi’nde düzenlenen ve “katalog suçlar” olarak tanımlanan suçları kapsaması nedeniyle uygulamada sıklıkla tutuklama kararı ile karşılaşılmaktadır. Ceza Muhakemesi Kanunu açısından yine ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlar ile diğer ceza mahkemeleri arasında farklılık söz konusu olup, tutukluluk süresi 3 yıla kadar uzatılabilmektedir. Tutuklama kararı, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular ve sanığın kaçma şüphesi, delilleri yok etme veya değiştirme, tanık veya mağdur üzerinde baskı kurması hallerini oluşturan bir tutuklama nedeninin varlığı halinde verilebilir.

Uygulamada her ne kadar keyfi tutuklama kararları ile karşı karşıya kalınsa da, esasen tutuklamanın şartları oluşsa dahi tutuklama kararı mecburi olmayıp, ihtiyaridir dolayısıyla ancak zorunlu hallerde başvurulması gereken bir tedbirdir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi‘nin 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca da, suçun önlenmesi, kaçma ve suç işleme şüphesi koşulları haricinde tutuklama kararı verilebilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla gerek savcılık aşamasında gerekse ağır ceza yargılaması aşamasında, uzman bir ağır ceza avukatı eşliğinde, yargılamanın esasına girmeksizin yalnızca tutuklama kararının hukuka aykırı olduğunun ispatı halinde, en azından CMK’nın 109. maddesinde öngörülen adli kontrol müessesesinin uygulanmasını temin etmek suretiyle tahliye kararı alınması mümkündür.

Soruşturma Evresinde Ceza Avukatı
Gözaltı işlemi, üst, eşya, konut, işyeri araması, iletişimin tespiti dinlenmesi ve kayda alınması, teknik araçlarla izleme, emniyet ve savcılık ifadeleri, savunma delillerinin toplanması, teşhis işlemleri, bilirkişi atanması ve ceza yargılamasının temelini oluşturan ve yargılamanın neticesini direkt olarak etkileyen birçok usul işlemi soruşturma evresinde yapılmaktadır. Ceza soruşturmasının sonunda, Cumhuriyet Savcısı tarafından toplanan delillerin suçun işlendiğine dair yeterli şüphe oluşturduğuna kanaat getirdiği takdirde kamu davası açılması isteğiyle bir iddianame düzenleyebileceği gibi, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermek suretiyle de soruşturmayı sonlandırabilir. Soruşturma evresinde özellikle emniyet ve savcılık tarafından şüphelinin ifadesinin alınması ve şüpheli lehine delillerin toplanmasının temini aşamasında ceza avukatının önemi yadsınamaz. Özellikle ifade şüphelinin en büyük savunma aracıdır ve mutlaka şüphelinin özgür iradesine dayanması gerekir. Anayasa Kanunu madde 38 uyarınca, hiç kimse kendisini ve yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya ve delil göstermeye zorlanamaz. Uygulamada, soruşturma evresinde ifade alınması aşamasında bedensel ve ruhsal müdahaleler ile şüphelinin özgür iradesini kısıtlayan yasak ifade metotlarına başvurulduğu sıklıkla görülmektedir. Söz konusu hukuka aykırılıkların önlenmesi ve şüphelinin adil yagılanma hakkının temini bakımından soruşturma evresinin mutlaka bir ceza avukatı eşliğinde yürütülmesi gerekmektedir.

Ceza Avukatı Olarak Verdiğimiz Hukuksal Hizmetler

– Hayata karşı suçlar: Kasten adam öldürme, taksirle adam öldürme, insan ticareti

– Vücut dokunulmazlığına karşı suçlar : Kasten yaralama, taksirle yaralama

– Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar : Cinsel saldırı, cinsel taciz, cinsel istismar

– Hürriyete karşı suçlar : Tehdit, şantaj, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, konut dokunulmazlığının ihlali

– Şerefe karşı suçlar : Hakaret

– Özel hayata karşı suçlar : Özel hayatın gizliliğini ihlal, haberleşmenin gizliliğini ihlal

– Mal varlığına karşı suçlar : Hırsızlık, kullanma hırsızlığı, yağma (gasp), mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık

– Kamu güvenine karşı suçlar : Parada sahtecilik, resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik, özel belgede sahtecilik

– Genel ahlaka karşı suçlar : Müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama